Şunu itiraf etmek zorundayız: filmlerini tüm olmamışlığına, başarısızlığına rağmen Şahan gerçekten büyük bir yetenek ve temsil ettiği şey bakımından da inanılmaz zor bir şeyi üstleniyor. Cem Yılmaz'ı filmlerinde bol küfür olmasıyla eleştiren, gösterilerinde de (akıl alır gibi değil ama) belden aşağı espri yapmakla suçlayan ülke insanları olarak, Şahan'ın şimdiye kadar nasıl hayatta kaldığı da muamma açıkçası. Cem Yılmaz CMYLMZ gösterisinde bu durumu açıklarken "bu kardeşinizi şimdiye kadar nasıl alaşağı etmediler şaşırmıyor musunuz?" diye soruyordu. Oysa asıl şaşılması gereken nasıl Şahan'ın alaşağı olmadığıdır? Cem Yılmaz gibi biri küfür eleştirilerini bile bu kadar önemseyip, geri adım atarken; Şahan'ın tüm o kendisine yöneltilen ithamlara karşın ısrarla kendi dünyasından vazgeçmemesi benim için büyük bir olaydır. Sürekli söylenen "Celal aslında Recep'in bizzat kendisidir" savı da bu yüzden hayli komik ve cahilce bir savdır. Çünkü Şahan'ın sineması Recep arketipinin sinemasıdır. Şahan'ın hayat görüşü biz izleyicilere Recepler'in hayatını anlatmak üzerine kuruludur. Farrely Kardeşler nasıl avanak ve şapşalların hayatını anlatıp duruyorsa, Apatow nasıl ısrarla orta yaşını geçmiş ama büyüyemeyen erkek karakterlerin hayatını anlatıyorsa; Cem Yılmaz nasıl geçmişte ve gelecekte, uzayda ve taş devrinde hep o Türk karakterine odaklanıyorsa, Şahan da bize hep Recep'i anlatacaktır. Daha başından buna tepki koyarak yorumda bulunan herkes şaşılası konumlara düşüyor ve acayip komik açıklamalarda bulunuyor.
İnternetten derlediğim şu alıntılara bir göz atınca durum çok rahat ortaya çıkacak:
Örneğin:
"Bu kadar ahlaksız konuları bir arada ele alan başka bir film görmedim. Erkek erkeğe gidilebilir bir film ama kesinlikle benim gibi nişanlınızla giderseniz rezillik çekersiniz."
Ne yani sen nişanlınla gidemiyorsun diye film birden ahlaksız mı oldu? Şaşılası şekilde bahsi geçen konuları "ahlaksız" bulan bu kişinin ahlak ölçütü müdür yani Şahan'ın filminin eleştirisi. Bu film bile böyle eleştiriliyorsa, Farrely Kardeşler, Trey Parker & Matt Stone, Sacha Baron Cohen, American Pie yaratıcıları ve tüm o filmler ne olacak? Tuvalet mizahı diye bir şeyden haberi olmayanlar, Celal karakteri altına sıçtı diye bu kadar dertleniyorlarsa onlara kimsenin kusmadığı, osurmadığı, sevişmediği mutluluk dolu hayatlar diliyoruz.
Ama filmin tükürük, kusmuk, dışkı esprileri üzerinden ve belden aşağı (kusura bakmayın ama yer yer de kadını aşağılayan) kaba erkek muhabbetiyle yürümesi bence problem. Siyaseten doğru bir mizahı sıkıcı bulurum. Beklentim bu değil. Ama bunun alternatifi de böylesine kolayına kaçılmış bir mizah olmamalı.
Bakın arkadaş problemi açıkladı ne güzel. Tükürük, kusmuk esprileri, kaba erkek muhabbeti filan varsa filmde, o film problemliymiş. Görüyor musunuz? Filmin böyle yürümesi problemse nasıl yürümeli acaba? Nasıl memnun etmeli bu arkadaşı? Filmin tükürük, dışkı ve kusmuk esprileriyle yürümesi problem değildir sevgili arkadaşlar, onu iddia eden sizsiniz. Sizin midenizin hassas olması Şahan'ın sizin isteğinize göre film çekeceği anlamına gelmez. Aynı yazıda bu kişi filmin cinsiyetçi davrandığını iddia ediyor. Celal'in arkadaşlarından biri Ceren'den ayrılmış Celal'e kadın milletinin nasıl bir varlık olduğunu anlatmak için "Çekoslavakya bile bir kadın yüzünden bölündü" diyor. Ayrıca bekarlığa veda partisine gitmekte beis görmeyen Celal, ayrıldıktan sonra eski sevgilisinin başka erkeklerle buluşmasını kaldıramıyor. Bu gibi örnekler mesela, Şahan'ın cinsiyetçi olduğunun kanıtları olarak veriliyor ve filmin bu ahlaksız tutumu güzel güzel eleştiriliyor.
Benzer bir örnek de çok sevdiğim Burak Göral'dan:
Bu yüzden onun komedisi hep ‘ucuz’, hep ‘incelikten yoksun’, hep ‘yengene çaktım’, ‘karıya çatır çatır vurdum’ gibi cinsiyetçi ve hakaretamiz ifadelerle dolu olacak, hep belli bir görünüşün dışında olan kadınlarla ve eşcinsellerle alay edip onları aşağılayacak, seyirciye hiçbir zaman ‘değişik bir komediydi’ dedirtmeyecek...
Yahu ne zor şeymiş şu mizah! Bir kere Göral "belli bir görünüşün dışında olan kadın" derken bile zaten Şahan'ın espri malzemesi oluveriyor. Bunu örneğin South Park'ın yaratıcıları duymasınlar, derhal madara ederler Göral'ı... "Belli görünüşün dışında kadın" derken sayın Göral şişmanlardan bahsediyor olmasın sakın?! Daha burada bile bu kadar 'narin' olunduğunda Şahan'ın kaba saba esprileri ve aşırılıkları dert oluyor tabii insanlara. Tabii "politik doğruculuk" da ne zamandır "kaka" kelime ilan edildiğinden, bu eleştirileri getirenler hemen "yanlış anlamayın, ben illa böyle espriler olmasın demiyorum" diyorlar. O halde Cem Yılmaz'ın yaptığı tespiti tersine çevirip bu kişilere yöneltelim: "Gelip bana 'benim oğlum sizin filminizden küfür öğrendi' diyorlar. Sen küfürün kötü bir şey olduğunu oğluna öğretememişsen o senin sorunun. Benim filmimi izleyen çocuk neden küfür öğreniyor? Gidip film çeksin." Şahan'ın filminde "yengene çaktım", "karıya çatır çatır vurdum", "bir güzel döşedim" diyen karakterleri gördüklerinde niye insanlar Şahan'a kızacaklarına bizzat o tiplemelere bakıp utanmıyorlar? Ne yani "karıya çok pis çaktım" diyen erkekler bu ülkede yok da Şahan bunları götünden mi uyduruyor? Böyle davranan yurdumun güzide erkekleri ayrımcı değil, onları bize gösteren Şahan mı ayrımcı? Bu ülkede şişmanlara, eşcinsellere herkes gül gibi davranıyor da bizim mi haberimiz yok? Siz Şahan'ın filminden bunu mu anlıyorsunuz? Adamın film boyunca yüzümüze çarptığı onca toplumsal eleştiri, onca sosyolojik tespiti görmüyorsunuz da, tükürmesini, sıçmasını mı dert ediyorsunuz? Tam da Şahan'ı cinsiyetçi ilan ederken, sırf bu yüzden, bu ülke insanlarının; arkadaş ortamıyla, aile ilişkileriyle, evlilik kurumuyla son derece çıkarcı, manipülatif, yüzeysel, cinsiyetçi, ayrımcı olduğunu bize gösterdiği için teşekkür etmelisiniz Şahan'a... Çünkü en basit teorik ayrımdan yoksunsunuz (isteyen "intentional fallacy" kavramına bir bakıversin): "yengene çaktım" diyen Şahan değil sevgili kardeşim, sensin. Sen, ben, biz. Cinsiyetçi olan da Şahan değil, toplum olarak biziz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder